Asıl yolculuk cellatların elinde imkansız görünse de / Hep bir hasret ile bekler gönül...
Aklıma geldiğinde / avucumda gözyaşların / üzerimde senin kokun / aklımda hüzünlerin / bir cebimde pişmanlıklarım / bir cebimde özlemim / sokağında buluveririm kendimi…...
Kendine tımarladı beni / Ufalandım ah alaf alaf yandım / Bu yaban da kim gökyüzüm nerede...
Bitmeyen çocukluğuna salıncak etmiş / Katmış önüne sürür de sürür sarı ışığı...
İçtikçe bir kör çivi daha gömüyorduk içimize aslında, / Belgesellerde vahşi bir kuş çığlığı gibi kopan....