KURU BAŞAK
Kuru başağa düşen yağmur gibi düşmektesin içime
Ha koktu ha kokacak toprak
Kanamadan, doyamadan bitersin şimdi
Ardından bir gökkuşağı taç olursun üstüme
Ört ılıklığını, en köküme sarıver
Yamacımda yerin olsa kurur muydun dalımla
Tozdu toprak, şahit, iki dalız bir kökteki
Harmana vardık, düşeceğiz tane tane
Bir yana ben öte yana sen
Nerede dengin olurum artık
İki ayrı tane, belki iki ayrı ekmek
Kim bu tutmuş da koklar beni çeker içine
Kim bu dokunur bastırır üstüme sıcacıkmış diye
Karıştım bir yabana bir oldum onla
Islak pis ağzı nasıl da sulanıyor
Küçücük gözleri beni koparıyor tümümden
Ağzında tohum tohum ziyan oluyorum
Kardı hamuruna maya etti
Kendine tımarladı beni
Ufalandım ah alaf alaf yandım
Bu yaban da kim gökyüzüm nerede
Ilık ılık akar yüzümden uykumun mahmurluğu
Debelendim, onca kalbura bile yenildim
Neyledin beni rüya ne yaptın böyle bana
Bir bir çekerim içimi kan ter içinde bedenim
Bir ona kardım kendimi, bir sona sardım
Berisi ona oldum, gayrısı ona
Sonrası olmaz, ben kırıntılarımı savurdum
Yeganem bilsen bu rüya neyledi beni
Kuru başağa düşen yağmur gibi düşmektesin içime
Geçmişim sendin geldin ta cana işledin
Sen koksun her yerim,
Sen ol tüm iç çekişlerim