Tecrit | Oğuzhan YALÇIN
Oğuzhan YALÇIN'ın en güzel yazıları Tecrit Edebiyat'ta.
Oğuzhan Yalçın,Deneme,Edebiyat,Tecrit Edebiyat,en güzel denemeler,türk deneme
10733
post-template-default,single,single-post,postid-10733,single-format-standard,edgt-core-1.2,ajax_fade,page_not_loaded,,hudson-ver-3.1, vertical_menu_with_scroll,smooth_scroll,blog_installed,wpb-js-composer js-comp-ver-6.0.5,vc_responsive

KELİMELER BİR MEDENİYETİN ŞİFRELERİDİR

Bir medeniyet içerisinde üretilmiş olan kelimelerin tamamı, o medeniyete dair fikir sahibi olmamıza yardımcı olurlar. Çünkü bir medeniyetin bakışı, hissedişi ve inanışı, bu kelimelerden hareket edilerek tespit edilebilir. Çünkü dil, kelimeler üzerine kurulmuş ve inşa edilmiştir. Yani bir medeniyetin diline bakılarak, o medeniyetin karakteri ve kültürü hakkında etraflıca bilgi sahibi olunabilir. Peki kelimeler, kelimelerin minvali ve meali, toplumlar ya da medeniyetler hakkında ne şekilde bilgi verebilirler? Şimdi bu konu hakkında bir tartışma yürütmeye çalışalım…

Örneğin eğer bir medeniyetin dili, sevgi ve sahiplenme içeren kelimeler ile örülmüş ise, denilebilir ki bu, kucaklayıcı bir medeniyettir. Bu da ancak medeniyetlerin yaşadığı dönemlerde üretilmiş olan metinlere ya da halihazırda yaşayan medeniyetlerin diline bakılarak anlaşılır. Yani örneğin İslami terminolojide bağışlamak, aşık olmak ve sevmek kelimeleri çok sık kullanılır ve genelde metinlerin bu kelimeler etrafında döndüğü söylenebilir. İşte yalnızca buna bakılarak bile, İslam medeniyetinin incelikleri hakkında fikir edinilebilir. Çünkü bu kelimeler aynı zamanda İslam medeniyetinin yapısına dair şifreler içermektedir. Aynı zamanda medeniyetler içerisinde üretilmiş olan her bir kelimenin altında, aynı zamanda söz konusu medeniyeti oluşturan yapıların varlıklarına dair de pek çok bilgi vardır.

Aynı kelimenin farklı medeniyetlerde farklı anlamları olabilir. Örneğin akıl dendiği zaman Batı medeniyetindeki akıl anlayışı ile, İslam terminolojisinde yer alan akıl kavramı birbirinin aynı olamaz. Çünkü Batı medeniyeti içerisinde kullanılan akıl kavramı, o medeniyetin deneyimleri ve birikimi sonucu oluşmuş olan bir kavram iken, İslam terminolojisinde yer alan kavram da, söz konusu coğrafyalarda yaşanmış olan deneyimlerin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Yani burada denebilir ki, kelimelerin farklı medeniyetlerde geldiği anlamlar, aynı zamanda o medeniyetlerin tarihsel gelişimleri ve yapıları hakkında çok güçlü referanslar olarak karşımıza çıkar. Bu sebeple hem kelimelerin yapısı, hem de kelimelerin geldiği anlamlar, birbirlerinden farklı olarak fakat aynı derecede önemlidirler.

Her medeniyette, üretilmiş olan her kelimenin mutlaka bir geçmişi vardır. Yani bir kelime üretildiği zaman, içi tamamen manayla doldurulmuş bir yapıda meydana gelir. Bu da o kelimenin manasına ve yapısına bakarak medeniyetlerin yaşanmışlıklarını tespit etmemize, bu yaşanmışlıklar üzerinden bir medeniyet ve kültür tasviri çıkarmamıza yardımcı olur.

Yani sonuç olarak denebilir ki kelimeler, yaşanmışlıklar üzere ortaya çıkar. İçinde yaşanmışlık bulunan bir kelime üzerinden geriye dönük bir tahlil yapmak hiç de zor değildir. Bu aslında bir bulmacayı çözmek gibi, yalnızca bir kelime üzerinden geriye dönük bir yolculuk yaparak ya da yalnızca içinde bulunulan dönemi analiz ederek şifreleri çözmek anlamına gelir. Bu yolculuk boyunca şifreler çözüldükçe ve kelimelerin içerisinde yatan manalar dışarı çıktıkça, medeniyetlerin yapısına ve durumuna dair çok kıymetli bilgiler elde edebiliriz.

0 Yorum
Paylaş
Etiketler:
Yorum Yok

Yorum Yaz