KORKMA OLUR MU
İnci’ye…
gözlerinde belirmeye görsün bulutlar
benim yanaklarımı sel vurur
yüreğinin perçemini savuran rüzgarlar
bilmez misin, senden ziyade beni kavurur
ya tebessümünde akseden o haziran ayı
en çok kimi ısıtır, hep hatırla
unutma olur mu
yıldızlara serenat dahi sığabilir bir şiire
babanın kızını sevmesinin tasviri yok
kelimeler kifayetsizliğine isyan eder
tohumun suyu, güneşin ay’ı sevdiği gibi
desem, noksan kalır cümleler
duyarsan benden “koy kantara katre değil
sevgim derya eder” yalandır
inanma olur mu
hoyrat bir el ilişmeden
gül dahi kopar mı hiç yerinden
bülbül güle mi kızmalı;yoksa ele mi
ayrılınca yarinden
dikeni dahi koruyamamışken gülünü
biçare bir baba, eli tutsak bir aza
yalnız beyhude dili konuştu bir lahza
ya kolları
o seni saran kolları nasıldı, hiç sorma
sorma olur mu
evden her çıkışımda
yüreğinin dalına tüner güvercin tedirginliği
ve kulağın kapı zilinde mütemadi,
sen beni bekleme uyu
rüyalarının kıyısından parmak uçlarımda
vakit geç de olsa dönerim geri
ve vuslat
yarım da olsa işte vuslat, gayri ferahla
korkma olur mu
Yunus ATASOY
Şiirin inceliği yazan değerli şairin inceliğinde gizli….