Tecrit | Mustafa CÜSTAN şiiri ile Tecrit edebiyat'ta
Mustafa CÜSTAN Tecrit Dönemi şairlerindendir, Tecrit Dönemi şiiri yazmaktadır.
Şiir,Türk Şiiri,Edebiyat,Türk Edebiyatı,Aşk Şiirleri,En güzel şiirler
11035
post-template-default,single,single-post,postid-11035,single-format-standard,edgt-core-1.2,ajax_fade,page_not_loaded,,hudson-ver-3.1, vertical_menu_with_scroll,smooth_scroll,no_animation_on_touch,blog_installed,wpb-js-composer js-comp-ver-6.0.5,vc_responsive

SÜMÜKLÜ BÖCEK

İki gözümün birbirini hiç görmemesi

Bir dağın grisinde beyazında girememesi hiç güneşin

Ters giden bir şey var; uzayın anarşisi kimi uydunun eksikliği belki yıldızın

Belki olması gerektiği gibi siyahın karanlığı aydınlığın gölgesi kimi.

Bir kaldırım öylesine  mi bel veriyor bir köprü durup dururken mi  ya  dağı gökyüzü..

 

Bulanık, ayaz vurmuş bir gül geçiyor parmağımda kan dolusu

Eşikler suretlere meydan, çakılı bir yalnızlık oluyor parkım

Bükülüyor dalları, takatsiz, köksüz

Herkesin an’ı bir bankta otururken hatıra şimdi.

Bir yaprak kalacak hep izleyecek zamansız

Gölgeler neden kaçıyor, eller hep hesap sormada, eskirken gökyüzü

Çok da alımlıyken deniz

Kaç yıllar gittim hep yol eskimedi hareket içinde ayaklarımın altı

Bir gül canlanıyor defterimde

Ve renklenip kanlanıyor eksilirken yüzün,  yeşil

Yürüyüş gibi dağılıyor bordo gül şiirin sokağımdan geçerken

Sesler var siren, uğultu; adalete hep geç kalmada ve ölüme

Pul pul dökülürken herkesin gözleri öyle sade balıklar sitemsiz çiçekler

Bir bayram çocuğu kapımda; temiz giyimli, yalnız biri, bir şey var hep çok sesli, ağır

Dalga gibi kırılan, denizin eli gibi kalabalığım görürsün bak nefessiz

Öyle kirpikli öyle enseli, bütün saç telleri dünyanın

Ses sağanağı kapımda, kuru ekmeğe doluşuyor karıncalar öyle çoklar

Defterime şimdi, hamur ellerindeki… Güller açıyor ellerimde

Ruh dolu bir durak seçemediğim; gözler, sesler geçiyor, ışıklı, yıldızlı

Sayamadığım yüzlerce yolcu bir şeyler bırakmış bulamıyorum

Gelişini bekliyor hala gözlerin göremiyorum

Yağmur dağılması bu

Salyangozlar yürüyor öyle çoklar çoğuz ki

Birikiyor bir su bir sızı geçemediğim

İki göz iki kulak iki el bir defterden hafif

Durağını sokağını şaşıran bir gül defterimdeki kuruyan eriyen satırlar arası

Şimdi yürür bakışların

Yürüyor salyangozlar sonrası yağmurun _ bir dağılma

Bir yağmur eskimesi bu eskirken yeryüzü…

0 Yorum
Paylaş
Yorum Yok

Yorum Yaz