Uzak bir yol söyle Ergin ağaçların meyvelerini toplayalım

Kalmadı şehrimizde uzun uzadıya yapraktan bir gök

Kilitli kalsam sonunu düşünmeden

Kirlenmemiş bir sema sunsan

Yoruldum, belki yaşlandım yeşil bademlerin tadını unutmadım

Dünyalar kadar hasrete batmış ekşimsi bir özlemle

Ellerime bahar geldi tomurcuktan bir taç ile

Tertemiz bir gök sunsan

Kırıldığımı söyleyemem incecikti dalların

Solgun kıştan yeni çıkmış filizlenmiş ellerin

Uçurumdan sarkmış kökler ile

Uçsuz bucaksız bir yâr sunsan.

Gülüşlerde şen kahkahalar, yakar top sancısı yüzlerde

Uçuşan kelebeklerin ahenkli dansına eşlik eden

Çocuksu bir heves durmayan heyecan ile

Korkmamış bir gençlik sunsan.

Birkaç ses yankısı çarpar gider tenime

Yüzümde zamanın sillesi, kara lekesi alnında

Yolun yarısından dönme isteği ile

Umut dolu yarınlar sunsan