CİMRİ SAVURGANLIĞI
Parsellenmiş anıların,
Öğrendiklerinin ve öğretilerinin
Her bir mısrası, harfi
Ve üç noktayla yükselen hayal bulutu
Kundaktaki prangalarda geçen hareketsiz günler
Yüzüne karşı garip ifadelerle, anlaşılmaz lehçelerde kurulan cümleler
Kısa pantolonla ve cebine koyduğun salçalı ekmekle,
Her akşam ezanında başarısızlığı tekerrür eden firar girişimleri
Düşüncelerinin seslerle nakşedilip özgürce haykırarak ağızlardan çıkma arzusu,
Bunun gerekçesi olarak bolca okuma hevesi
İlk aşk
Saf, temiz, çıkarsız
Ve ilk gönül yarası hiç geçmeyecek zannedilen
Ta ki bir başka güzeli gördüğün ana değin
İlk doğru, ilk yanlış,
Yıllarca okuduğun, öğrendiğin ve öğrettiğin
Doğruluğu için mücadele verdiğin
Ama sonunda yanlışlığına yenildiğin birikimler
Yani hayal kırıklıkların
Boşluğu fark etmen
Ebeveyn olduklarını hissettiğin o an
Yıllarca ağırlığını bilmeden sırtını yasladığın desteğin yok olması
Onlarsız olman
İlk yüksek sesli sessizlikle bağırman
Avazın çıktığınca, küçük bademlerin tahriş olana kadar
Sonrasında Auguste Rodin’in zihni özentisi olarak elini çenene koyman
Düşünmen…
Sonunda beklenen an
Tapu ve Kadastro müdürü edasıyla ömrü billah biriktirdiğin anılar tapunu parsellere ayırman
Miras yok !!!
“Mübarek olsun, isteyen istediğini alsın”
Edasıyla yarım ağız gülümsemen, gözlerin son defa kapanırken
Onları kendinsiz bırakırken.