Hani o eylülde sonbaharı gözlerine takınca

Görseydiniz yıldırım düştü zannederdiniz o şehrengiz akşamına

İnsan dönemez bazen yanlış yazılan senaryodan

Nasıl da damıtırdı nefesini damla damla solunum yollarıma

Serin rüzgâr saçlarını savururdu akşamdan

Bir yanılsama mı geçmişti yoksa gözlerimin rüyalarından

İlişirdi dilime güzelliğini anlatan mükerrer şarkıları

İçimdeki gizemli bir özlem midir içime taşınan eski zamanlardan

Pencerenin içinden sızan gece neon mavisi aydınlığı

Gözlerinde duruyordu hanukiya bakışları

Sevda görülmemiş debdebeli bir an yaşatır

Üstümde dolunay kadar büyüyerek kendisinin gotik yansıması

Cepten sevda çıkmaz oysa ki ne yazıktır

Gerçekçi olmak ayrılığa hazırlıktır

Ayrılık lanetli bir gecede üzerine çöktüğünde

Öyle sevdalar vardır ki aslında tam pişmanlıktır