Tecrit | SİLUETİN ARSIZLIĞI
10276
post-template-default,single,single-post,postid-10276,single-format-standard,edgt-core-1.2,ajax_fade,page_not_loaded,,hudson-ver-3.1, vertical_menu_with_scroll,smooth_scroll,no_animation_on_touch,blog_installed,wpb-js-composer js-comp-ver-6.0.5,vc_responsive

SİLUETİN ARSIZLIĞI

Sigara içmek için oturma odasının balkonuna çıktım. İnsan bekâr dahi olsa kapalı bir ortamda sigarasını içmemelidir diye düşünenlerdenim.

Bu eve yeni taşınmıştım. Komşularımı tanımıyordum, memur olarak atanmıştım sonuçta buraya, tanımamış olmam normal. Büyük ihtimalle de tanıyacağa benzemiyorum ne de olsa kimse hoş geldin diye kapımı çalmadı. Belki en üst katta oturuyorumdur diye gelmeye üşenmişlerdir, belki de bekârım diye çalmamışlardır kapımı. Sonuçta kimse hoş geldin demedi.

Ben bunları kendi kendime konuşurken, balkondan içeri gözüm kaydığında koltuğumda oturan birini gördüm. Dondum kaldım, kıpırdayamadım şaşkınlıktan ve de korkudan. Hiçbir şey yapamadım, balkonun ışığı kapalı olduğu için beni görmez diye bir şey de yapmaya cesaret edemedim. İçeri doğru bakıyordum, adama doğru, beni görmüyordu balkon karanlık olduğu için. İçeride neler olduğunu anlamak için izlemeye karar verdim.

Elinde çay tepsisi ile bir kadın içeriye girdi, tepside iki bardak vardı sadece ve şekerdenliğim. Benim koltuğumda oturan adama çay verdi, adam çayı aldı ve kadın diğer koltuğuma geçti çayını tepsiden alıp, tepsiyi sehpamın üzerine bırakarak. Neler oluyordu, anlayamıyordum.

Evi eşyalı tutmuştum, kapı kilidini de bu yüzden hemen değiştirmeyi düşünmüştüm taşındığım gün ama üşendim sonra. Acaba benden önce oturanlar mı geldi misafirliğe diyesim geldi, çok gereksiz bir düşünce olduğunu anladım ve hemen kovdum.

Çay ne alaka ya, ne ara demlediniz, ne ara demi çöktü, hangi arada su ısındı? İçeri hışımla girip neler oluyor burada diye bağırmam gerekiyordu ama neler oluyordu merak etmeye başladım bir an. İzlemeye devam ettim, beni görmediklerine emin bir uzaklıkta. Ya görüyorlarsa! İşte o zaman ne olurdu, bilemedim şimdi.

Çocuklar geldi odama, koltuklarıma oturdular ve televizyonumun olduğu yere bakmaya başladılar hep beraber, içeriden ses de gelmiyordu, ses gelmemesi normaldi çünkü televizyon arızalıydı. İzleme ihtimalleri yoktu televizyonu, o halde nereye bakıyorlardı yoksa balkon kapısına doğru dönen yüzleri toplu halde beni mi izliyordu? Tedirgin oldum, televizyonun yerini kapının kenarından başka yere almadığıma çok pişman oldum. Üzerimde şimdi gözleri hissediyordum, tanımadığım ya da tanıyıp tanımadığımı bilmediğim bir sürü göz, kıpırdasam sanki bir anda üzerime çökecekler korkusu içine girdim. Of, ne hale geldim bir anda, buradan aşağıya inilir mi acaba?

Onlar beni izliyor olabilir, ben de onları izlemeliyim. Uzun süre onlara baktım. Dışarısı yaz ayı olması sebebi ile ılıktı yoksa bu kadar saat burada donardım doğrusu.

Çocuklar yatmak için kalktı, anneleri onları koridora çıkardıktan sonra hangi odaya götürdü bilemiyorum. Umarım çalışma odama götürmemiştir onları, kitaplarımı karıştırmalarını istemem doğrusu. Kadın geri dönüp boş bardakları toplayıp, tepsiye koyup içeri götürdü, geri de gelmedi. Adam bir süre daha çalışmayan televizyonumun olduğu yere bakmaya devam etti, ben de ona bakıyordum aynı zamanda.

Önünde duran pakete uzandı, içinden bir dal sigara aldı, tam yakacaktı çakmağını çaktı ama sonra vazgeçti. İnsan bekâr dahi olsa kapalı bir ortamda sigarasını içmemelidir diye düşünenlerdendi sanırım. Kanım bir an ısındı adama ama sonra sigarasını içmek için balkona yöneldiğini görünce donakaldım. Korkum arttı, kendi evimde hırsız gibi kaldım balkonda hareketsiz. Çekildim hemen camın önünden kenara. Neler olacağını tahmin dahi etmeye içim ürperiyordu. Midemde anlaşılmaz kimyasal tepkimeler oluşmaya çoktan başlamıştı. Mide asiti kokuları boğazımı yakmaya başlamıştı, bir an önce şu işkence bitmeliydi.

Anlık kafamda patlayan fikir, düşünce, vesveseleri bir tarafa atıp ne olacaksa olsun, olacağına varsın diyerek kapıya yüklendiğim gibi içeriye girdim. Kalktığım koltuğa geri oturdum. Ne güzel soğumamıştı daha yerim. Dışarıda dondum iki dakikada. Gerçi bugün hoşgeldine gelen emekli hemşire hanım uyarmıştı beni, en üst kat çok soğuk olur kışın diye, elektrikli soba alın takviye olur demişti. Gelirken de yemek getirmişti, bekâr olduğumu gün içinde gelen diğer yemek, pasta, kek ve bilumum yiyecek getiren komşularımdan duymuş olmalıydı. Komşularımı tanımadan sevmiştim, çok cana yakın insanlardı. Bir önceki oturanlar niçin gitmişlerdi acaba bu daireden, soğuktandır belki de?

Ev, soğuk dışında gerçekten çok iyiydi. Arada oturma odasının balkonunda gördüğümü sandığım siluet haricinde her şey çok iyiydi, gerçi balkona yönelince de kayboluyordu siluet.

0 Yorum
Paylaş
Etiketler:
Yorum Yok

Yorum Yaz